7 Haziran 2015

100 Happy Goat Days #Day9




Mutfakta birikmiş bulaşıkların ortadan kalkması, temiz mutfak en sevdiğim. Büyük iç rahatlığı. (Yazar burada hemen omzunun arkasındaki bir yığın bulaşığı görmezden geliyor.) Yeni evimde bulaşık makinesi yok maalesef. Neyse ki bulaşık yıkamayı seviyorum. (üşenmediğim zamanlarda.)
Bugün de tertemiz mutfağımda kahvaltımı yapıp hemmen bulaşıkları hallettim, ortalığı topladım filan. Sonra akşam da acıkınca ne yesem diye düşünmeye başladım. Benim fix menüm ton balıklı sandviçtir. Ama artık bıktım!! Beni tanıyanlar bunu duyunca şaşıracak, vallahi bıktım dostlar! :) Ben de üşenmedim -evet yine şaşıracaksınız- bu menüyü hazırladım kendime. Çok lezzetliydi. Ama yine 'ev yemeği'  o-la-ma-dı. Annem de evde yemek yapıyorum dediğimde bir pilav, taze fasulye efenime söyleyeyim sarma filan bekliyor. Henüz o aşamaya gelemedim. Pardon bir keresinde taze fasulye yapmıştım. Yemeğin olması 1 buçuk saati bulmasa daha güzel olacaktı ama yine de güzel oldu. Dışarıdan yemek sipariş etmemek bile mutluluk verici bir gelişme benim için. Yemek yapmayı seven kadınlar bu özel bir gen mi, bende neden yok diye soruyorum şu an size??? :)

İyi geceler..
Day 9

6 yorum:

  1. Halbuki beni yemeğe alırsın diye düşünüyordum tüh be :p Bbu arada mutfagın çok tatlı beyaz beyaz en sevdigim ve blogun düzenini değiştirmişsin benden kaçmadıııı! ^_^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dikkatli gözlerden hiçbir şey kaçmıyor hihi. :)

      Sil
  2. Aslında insan yavaş yavaş alışıyor. Yaptıkça kıymetli oluyor, daha yapası geliyor insanın. Pilavdan başla bence. Başka bir gün yanına köfte yaparsın. Ya da kanat yaparsın fırının varsa hele çok kolay. Pilavın püf noktası tencere bana sorarsan. Doğru tencere ile dibi tutmaz. Ve toplam beş dakika filan oyalar seni. Ben yıkamıyorum pirinci. Bardakta ölçüyorum. Tencerenin dibine biraz tereyağ eritiyorum. Sonra kettle'da bir buçuk ölçü su kaynarken pirinci yağda çeviriyorum. Kettle tıkladığında da suyu üstüne boca edip varsa etsuyu tabletini atıyorum. Kapağı kapatıyorum. On- on beş dakika sonra pilav hazır. Toplam yirmi dakika. Dışardan sipariş versen daha uzun sürede gelir. İlk zaman kasaptan hazır köfte koyabilirsin. Sonra pilava alışınca köfte de yapmaya başlarsın. ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim küçük Joe umarım yaparım bir gün. Adım atacağım gün yakın gibi mutfak dünyasına :)

      Sil
  3. Canııım Mutlu keçi, nasıl özlemişim yazılarını, hepsine tek tek yorum yazasım geldi ama şimdilik buradan başlayayım. Ev arkadaşlarıyla anlaşmak biraz denge ister ve ben samimi arkadaşlarımla eve çıkmıştım, biriyle şu an hiç görüşmüyorum ne yazık ki. yurtta kalmak gibi olmuyor hiç.
    Evde yemek yapma işine gelince, sakın kendini zorlama. Ben aynı senin gibiydim ki aslına bakarsan hala öyleyim :) seni çok iyi anlıyorum.
    Küçük joe'ya katılıyorum, pilavdan başlayabilirsin ki olayın temeli cidden dibi tutmayan güzel bir tencere. ben önceden suda bırakıyorum pirinci ama, bırakmayınca yapamıyorum gibi geliyor :) hatta bizim evde daha yakın zamana kadar pilavı hep eşim yapardı :) bulgur pilavı daha kolay ve çabuk pişiyor, içine biraz domates rendesi ya da haşlanmış nohut vs atarsan, al sana şahane yemek :) dışarıdan sipariş vermek insanı cidden bir yerden sonra bunaltıyor.
    yeni evin de hayırlı olsun, güle güle otur, çok mutlu anılar biriktir. dur aklımdakilerin tamamını buraya yazmayayım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim canım balık'çım. :) Ben de artık yazılarımı okumadığını düşünüp üzülüyordum yorumlarını görünce çok sevindim. :) Ev arkadaşlığı çok zor ama İstanbul'da yaşıyorsan biraz mecburi gibi bir şey oluyor. Kira tutarlarını İzmir'le kıyasladığımda çok şaşırıyorum hala. Yemek tüyoları için teşekkürler umarım yapabilirim üşenmeyip. :)

      Sil

Firefly Lane övmek için geri dönmüş olabilir miyim?

Açtım beyaz bir sayfa başladım yazmaya. Seni çok özledim canım blog. Bu yazı nasıl başlar neye evrilir bilmiyorum. Tam şu anda geçen hafta b...