24 Haziran 2015

Kaldığım yerden devam - 100 Happy Goat Days #Day16

Merhabaaa

Ben geldim. Özlediniz miii beni acaba? Bir haftadır biraz zorlu bir süreç geçirdim kendi adıma. Bu hafta sonuna kadar öyleydi. Ama sonra ufak çaplı bir aydınlanma yaşadım. Moralimi düzeltmek için bulduğum yöntem 'Boşvermek!' :) Aaa ne enteresan değil mi?


Hafta sonum özellikle cumartesi günüm şahane geçti. Happy Goat Days adına geçtiğimiz günleri şöyle bir özet geçmek istiyorum. Cumartesi akşam üstü arkadaşlarla Taksim'de buluşup şu uzuuun süredir istediğim evden kaçış oyunlarından birine gittik. Piri Reis'in gizli hazinesi gibi bir şeydi konusu. Grubun -ben dahil- yarısı ilk kez böyle bir oyuna gidiyordu. Aval aval bakındım ilk dakikalarda ama sonrası çok keyifli oldu. Şifreleri çözmek çok eğlenceli. Oldum olası gizemli şeyleri sevmişimdir zaten ben. Bu arada bilmeyenler google'da aratırsanız daha detaylı bilgi verecektir. Ama kısaca bahsetmek gerekirse size verilen bir saatte değişik konseptlerde döşenmiş ve değişik senaryoları olan evlerden çıkmaya çalışıyorsunuz. Min 2 max 5 kişiyle katılınıyor genelde. Değişik temalar var. Ben en çok korku temalı olanları merak ediyorum. :)


Neyse efenim oyundan çıktıktan sonra Galata fotoğrafhanesi'ndeki sergiye gidecektik ki çok acıktığımızı fark ettik ve E. nin önerisiyle Galata Kitchen'da aldık soluğu. Farklı tatlarıyla epey iştah kabartıcı duruyordu. Fiyatları biraz pahalı geldi sadece bana. Bu arada biz tam yemeğimizi yerken yanımıza birkaç oyuncu arkadaşıyla Demet Evgar gelmesin mi?! Böyle zamanlarda içimden bir ses gidip konuşmamı söylüyor diğer ses de bırak rahat rahat takılsınlar rahatsız etme diyor. 2.sini dinliyorum. evet. :) Bu da böyle değişik bir anı oldu. İstanbul'da ünlü görmek çok olağan bir şey aslında ama ben hala şaşırıyorum.





Yemeğimizi bir güzel yedikten sonra bu sefer sergiyi gezmeye hazırdık. Yıldız Teknik Üniversitesi fotoğraf kulübü üyelerinin çalışmalarını inceledik. Yine bir sürü kişiyle tanıştım ve yeni şeyler öğrendim ve güzel anılar biriktirdim. Sergi sonrası parti olacaktı ve biz o etkinlik öncesi bir yerlere gidip tatlı yemeye karar verdik. Bunun için de tercihimiz Asmalımescit'teki Gölge Kahve oldu. Giderseniz eğer kakaolu kurabiyelerinden yiyin mutlaka. Harikaydı. Yemek, sergi ve tatlı derken keyifler gıcır gıcır. Tek eksiğimiz dans ve müzikti! Biz de hemmen Feride Bar'daki partiye attık kendimizi. Bakmayın böyle dans filan dediğime normalde kendimi rahat hissetmeden hayatta kalkıp dansetmem. Ama nasıl bunaldıysam bir hafta boyunca, bir de üstüne uzun zamandır içmediğim birayı ekleyince beni pistten zor aldılar desem yeridir. Çoook eğlendim ne yalan söyleyeyim. Arada böyle gevşemek lazım. Hep film, kitap nereye kadar diğmii diğmi? :) Gece 3 gibi eve dönerek de kapanışı yaptık Cumartesi günü.





Pazar ve Pazartesi günlerim çok da yoğun geçmedi ama eve yine geç saatlerde geldim ve bu sebeptendir ki kaç gündür ev temizliği diye bir türkü dolanıyor ağzımda. Bu yazıyı yazdıktan sonra önce Cinderella filmini bitireceğim ardından bulaşık yıkayıp odamı temizleyeceğim.  Umarım yani.

Son olarak dün gittiğimiz evden kaçış oyunundan bahsetmek istiyorum. Kadıköy'de olan bu azıcık gerilimli oyunda baya uğraştık. Karanlıkta el fenerleriyle oynamamız gerekiyordu. Özellikle sonlara doğru baya heyecanlandım. Bu fotoğraf da oyundan sonrasına ait. Bu arada ufak bir not oyunlara gitmek isteyenler şehir fırsatı sitesinden indirim koduyla yer ayırtırsa baya ucuza geliyor haberiniz olsun.


Bir de başta bahsettiğim boşverme hissi çok güzelmiş. 2-3 gündür onun rahatlığını yaşıyorum. Bir şeye kafamı taktığım anda kendimi oradan soyutlayıp hayatımdaki diğer güzel şeylere konsantre oluyorum ve en önemlisi kimsenin benim sağlığımdan daha değerli olmadığını düşünüyorum. Kısacası boşveriyorum. :) Tavsiye ederim.

Dip not. Artık tumblr hesabımda da bir şeyler yazıyorum. Burası kadar detaylı uzun uzadıya değil tabi ama içimden geçenleri -daha kişisel- oraya yazacağım bundan sonra. Takip etmek isteyenleri şuraya alalım.

Dip not 2. Yarından itibaren 100 Happy Goat Days'e devam!

Sevgiler
Mutlu keçi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Firefly Lane övmek için geri dönmüş olabilir miyim?

Açtım beyaz bir sayfa başladım yazmaya. Seni çok özledim canım blog. Bu yazı nasıl başlar neye evrilir bilmiyorum. Tam şu anda geçen hafta b...