Oda Dekorasyonu! :)

Mutlu bir Pazar gününden herkese sevgiler selamlar efenim. Bundan sonra her hafta sonu yeni bir yazı sizleri bekliyor olacak böyle. Bu haftanın konusu ise "dekorasyon". Bu yazı uzuun zamandır bekleniyordu esasında ama ben ancak fırsat buluyorum ya da ancak içimden geldi diyelim. Eve taşınalı 4-5 ay olmuştur tahminen. Artık iyice yerleştim neyse siz yanınıza çayını, kahvenizi alın ben anlatmaya başlıyorum.

Bu sabah çok mutlu ve enerjik uyandım. Dün günümün keyifli geçmesinden mi, havanın aydınlık-güneşli olmasından mı ya da evin tertemiz oluşundan mı kaynaklı bilemiyorum belki şu an fonda çalan Yeni Türkü şarkılarının da etkisi vardır hala böyle hissetmemde. :) Neyse sabah çok geç olmadan uyandım ve bir baktım kekik hanım da ayak ucumda kıvrılmış yatıyor. Yeni favori yeri orası. Kalkıp şöyle bir etrafı toparladım, bulaşık makinesine bulaşıkları yerleştirdim. Tam salonda yayılıp oturacakken bu sefer değişiklik yapıp odamda takılmaya karar verdim. Kahvaltı içinse diğer günlerden farklı olarak bugün canım farklı şeyler yemek istedi. Mısır gevreği ve meyveleri hazırlayıp masama kuruldum. Son yaptığım düzenleme ardından çalışma masam oldukça ferah oldu. Erkek arkadaşımın az sonra fotoğraflarda göreceğiniz kendi elcağızlarıyla yaptığı ahşap raflı şey bütün dağınıklığı ve fazlalılığı bir anda toparladı. 

Fotoğraflarda da göreceğiniz üzere odam çok büyük değil zaten. O yüzden evimin bir diğer odasını giyinme odası yapmak durumunda kaldım. Uyuduğum ve bana en çok huzur veren yerin ise mümkün olduğunca aydınlık ve ferah olması ilk tercihimdi. Renk unsurunu ise objelerle çeşitli aksesuarlarla sağlamaya çalıştım. Mobilyalar genelde ahşap ve beyaz tonlarında oldu. Yatağım, masam, komodinimsi şey hepsi ikeadan, çerçevelerde öyle. 

Fotoğraflarda dikkatinizi 1 adet ukulele ve 1 adet kekik hanım çekmiştir herhalde. Çok şımarık hiç kucak sevmeyen başına buyruk bir kedidir kendileri. Sadece geceleri uyku öncesi sırnaşıyor bana ama olsun seviyorum yine de. :) Ukulele ise birkaç yıldır benimle. Geçenlerde de İzmir'den evime getirdim. Artık öğrenmeye başlamalıyım düşüncesiyle bilerek gözümün önüne astım. Hem dekoratif hem de her an ulaşabildiğim bir yerde olduğu için kullanışlı oldu. 

Çerçeveleri çok seviyorum görüldüğü üzere. Bu çerçeveler de kaç ev kaç duvar gördü ah ah ağızları olsa da konuşsalar. :) Bu mıknatıslı pano da ikeadan. Mantar panoları pek sevmiyorum. Asmak istediğim şeylerin zarar görmesini istemiyorum çünkü. Oralarda bir yerde minik bir Totoro olacaktı. Görenler el kaldırsın bakalım!? :)

Siz de farketmişsinizdir odada bolca ışık var. Genelde tavan lambasını hiç kullanmıyorum diyebilirim. Yataktaki başucu lambam, masa lambası, diğer ufak ışıklar filan yeterli oluyor. Özellikle az önce gördüğünüz pano etrafındaki ışıkları ve bu renkli ışıkları çok seviyorum. Hem sevimli hem de şık gözüküyor. (yani benim şık anlayışıma göre diyelim.) Son fotoğrafta gördüğünüz yer ise benim dışarı çıkmadan önce hazırlandığım yer yani makyaj masam. 

İnsanın yaşadığı yeri sevmesi, konforlu bulması ve gerçekten huzurlu olması çok önemli bence. Ben şunu düşünüyorum ki insan evinde mutlu olduğunda daha üretici ve yaratıcı olabiliyor ve farkında olmadan da çevresine pozitif bir enerji veriyor. Evimde misafir ağırlamayı da seviyorum o yüzden. İnsanların evim hakkında güzel şeyler söylemesi hoşuma gidiyor. Çok pahalı ya da çok değişik farklı şeylerim yok ama kendi zevkime göre, sadece gördükçe beni mutlu eden şeyleri bir araya getirdiğim bir evim var. Özellikle temiz ve düzenli olduğu anlarda ayrı bir mutlu oluyorum. İş nedeniyle bu bazen zor olsa da hala çabalıyorum. Bu konuda algımı oldukça değiştiren bir insandan ve kitabından da bahsetmem lazım ama bu başka bir yazının konusu olsun. :)

Bu yazı ve odamdaki bazı şeyler de birilerine ilham olur belki. Ben genelde bu tarz yazıları ve pinterest ile tumblr'daki bu tür görselleri takip etmeyi çok seviyorum. 

Odamın tarzını tanımlayacak olursak rahat ve ferah olduğunu söyleyebilirim, siz ne dersiniz? :)