6 Aralık 2015

Bir mutluluk sebebi olarak: Aralık!

Aralık...
En sevdiğim aylardan bir tanesi. En sevdiğim 2. ay da olabilir. Eylül'den sonra. He bir de Nisan'ı çok severim. Her mevsimden bir tat. :) Yaz'ı hiç sevmem mesela.
Hazır Aralık da gelmiş iken ben yavaş yavaş yeni yıl kararlarımı, hayallerimi düşünmeye başladım bile.
Yazmayı özlemiş olsam gerek boş bir sayfa açıp neden bahsetsem acaba diye düşünüp biraz oyalandıktan sonra kafamdan geçenleri içimden geldiği gibi buraya aktarmaya karar verdim. Tam da güzel bir bölüm dizinin ardından keyfim de yerindeyken neden blog yazmayayım ki dedim!
Kendi kendime kızdığım çok şey var, istemesem de oluyor çoğu kez. Yani aklımdaki çoğu şeyi yapmıyorum, yetiştiremediğimi düşünüyorum ama bu sadece bahane gibi geliyor bazen. Her zaman değil tabi. Çünkü gerçekten çok yorgun olduğum zamanlar oluyor. Kendime de çok yüklenmeyeyim şimdi. :)
Sorun galiba iş dışında kendime çok vakit ayıramamam ile ilgili. İzmir'de gerçekten çok daha renkli bir sosyal yaşantım vardı. Onu geçtim sürekli yeni şeyler yapıyordum. Origami kursu, tiyatro, fotoğraf ve daha başka şeyler... Şimdi bunların hiçbiri yok. Kurs, atölye vs. koskoca İstanbul'da yok mu derseniz tabi ki var. Ama çok pahalı. Ben de öyle bir yükün altına girmek istemiyorum. Kadıköy'de çok güzel ücretsiz kurslar var aslında. Keşke orada ikamet etme şartı aramasalarmış mesela. (üzgün surat)
Ben de en azından hafta sonları keyifli vakit geçirmeye çalışıyorum kendi çapımda. Yeni zevklerim de oluştu bu arada. Mesela makyaj! :)) Yeni yeni şeyler keşfediyorum, deniyorum. Aslında keyifli bir şeymiş diye düşünmeye başladım. Hala eyeliner olayını beceremiyorum ama olsun.
İnsanın her manada kendine bakması, kendini sevmesi, saygı duyması önemli şey bence. Bunu her anlamda yapmak lazım. Beslenmene dikkat etmekle, sporla, hijyenle, kendine bakmakla, dış görünüşüne özen göstermekle, ruhuna iyi gelen şeyleri keşfetmekle, çok okumakla-izlemekle... olabilecek şeyler bunlar. Bunları yapmadıkça ve kendi kendine homurdandıkça insan hem yerinde sayıyor, hem de geçip giden zamana hayıflanıyor.

Bu arada sizde farkındasınızdır uzun zamandır film-dizi-kitap yazısı paylaşmıyorum. Neden diye soracak olursanız nadiren izliyorum ya da okuyorum. Eski performansıma dönüşüm yakındır ama bu durumdan oldukça sıkıldım.

Ne çok konuştum yahu! Yazım biraz karamsar gibi gelebilir ama değil. Aksine yazdığım için rahatladım. Şimdi kaldığımız yerden devam edebiliriz. 2 haftadır yazmıyorum sanırım. Kısa kısa başlıklarla şu geçen zamanda yaptıklarımdan bahsedeyim biraz sizlere.

1- Benazio Coffee

Kadıköy, Yeldeğirmeni'nde çok tatlı bir cafeye gidilir. Arkadaşlarla buluşulur, bol bol sohbet edilir, kahkahalar atılır, iyiki birlikte eğlenebildiğin insanlar var diye düşünürsün. Bu arada ufak bir not benim için arkadaşlıkta en önemli kriterlerden biri de birlikte benzer şeylere gülebilmek galiba. Genelde öyle olduğu zaman daha çok seviyorum onları. :)






2- 50. ay dönümü

Kulağa komik gelebilir. Tabi ki her ay dönümümüzü kutlamıyoruz ama geçtiğimiz ayın 20'sinde erkek arkadaşım güzel bir sürpriz yaptı bana. 50 ay olmuş dedik dile kolay. :) İş çıkışı buluşup Moda'da çok tatlı bir yerde pizza yedik. Önce yeni tatlar deneyip sonra yine özümüze döndük. :) Pizzalar enfesti. Sonra dolaştık avare avare. Sokak müzisyenlerini dinledik. Tokluğumuz bir nebze azalınca soluğu Çikolata Dükkanı'nda aldık ve sonunda şu meşhur tatlıdan biz de yedik. Ah "Asuman!" :)

saçımı kestirdim evet!






3- İksv'de Hamlet'li akşam

Geçtiğimiz günlerde İKSV'de Benedict Cumberbatch'ın başrolünde oynadığı Hamlet oyununu izlemeye gittik. Beyaz perdede tabiki. Canlı canlı izleyecek olsam heyecandan bayılırdım herhalde. Performansına hayran kaldım ama itiraf etmem gerekir ki oyunda en beğendiğim karakter Ophelia oldu. Harika bir oyunculuktu. Sian Brooke müthişti.



4- Zorlu'daki Işık Festivali

Arkadaşlarımızla buluşup değişik bir şeyler yapalım dedik ve soluğu burada aldık. Festival denir mi bilmem, ışık gösterileri desek daha doğru olur sanki. Değişik ışık oyunları ve müziklerle güzel bir atmosfer yaratılmış. Yurt dışındaki benzerlerine göre epey sönük geçtiği söyleniyor. Ben Cin Ali tadındaki, dans eden adam figürlerini sevdim. :) Bir de üzerinde zıplayan-koşan insanlardan ötürü renk değiştiren daireler vardı, o da keyifliydi. Neyse sizi bolca renkli görselle baş başa bırakıyorum.










5- Kedili- alışverişli gün.

Moda tarafında kedi bakımından Maçka parkını aratmayan bir yer var. Sıkıldıkça özellikle yavru kedi sevmek hasreti ağır basınca soluğu burada alıyoruz erkek arkadaşımla. Bir sürü kedi var. İnsanlar kedi evleri yapmış hep. Yemek filan da bırakılıyor anladığım kadarıyla. Çok güzel bir hareket. Bu taraflara yolunuz düşerse siz de gelip görün bence. :) Moda'da devam eden gün bir sürü alışverişle son buldu. Hep önünden geçtiğimiz ama hiç içine girmediğimiz dükkanlarda aldık soluğu. Yeni yıl hazırlıkları da başlamış biraz. Kadıköy sokakları az da olsa renklenmiş. Kış temalı her şeyi özellikle de Noel zamanını çok seviyorum. Evet bizim kültürümüzde olmayan bir şey belki ama benim için yılın en ama en güzel zamanı bu zamanlar. Aralık ayını o yüzden çok seviyorum, yeni başlangıçları sevdiğim gibi.

  


Bu arada kendime çok güzel şeyler aldım geçtiğimiz gün. Bir de minik çam ağacımız için bir şeyler aldık. Henüz süsleme kısmını bitirmedik ama bitince paylaşırım burada da. Ve tabi ki yeni bir kar küresi de aldık. Daha doğrusu erkek arkadaşım hediye etti. 4 tane kar kürem oldu. :) Koleksiyona devam!







Şimdilik benden bu kadar artık her hafta en az bir adet yazı yazacağıma söz veriyorum bakın. Çok da özletmemek lazım değil mi? :)


6 yorum:

  1. Kesinlikle :)
    Özellikle böyle keyifli poslar paylaşan yazarları daha sık okumak istiyor insan.
    Sevgilerimi sunuyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim, mutlu ettiniz beni. :)

      sevgiler benden de..

      Sil
  2. Işık festivali tam benim minnak oğluam göreymiş bayılırdı gitseydik..
    nice neşeli sevgi dolu aylarınızı kutlayın dilerim :)
    mutlu aralık olsun :) hepimize

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkürler. :) hepimiz için sevgi dolu güzel bir ay olsun.

      Sil
  3. Ne harika bir yazı!
    Daha daha daha çok yazı istiyoruz :)
    Hareketli olan fotoğraflar nasıl yapılıyor ki? Ne ilginç geldi :)
    Bir de Arzuyu gördüğüme çok sevindim .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ay çok teşekkür edermm. sizin yazılarınıza da ben bayılıyorum efenim. :)
      hareketli olan fotoğraflar google drive'a atınca google kendi otomatik yapıyor değişik atraksiyonlu fotoğraflar. :)
      bu arada kartın elime ulaştı. ^^ çok tatlısın! yeni yılı ilk kutlayan da sen oldun böylece.

      Sil

Firefly Lane övmek için geri dönmüş olabilir miyim?

Açtım beyaz bir sayfa başladım yazmaya. Seni çok özledim canım blog. Bu yazı nasıl başlar neye evrilir bilmiyorum. Tam şu anda geçen hafta b...